Yazsam mı yazmasam mı diye düşünürken meğer bekleten varmış. Bekle de Mehmet dayının vefat yıl dönümünde yaz diye.
Yahşihan belediyesi "Uçurtma Festivali" yapıyor dendiğinde çok sevinmiş, heyecanlanmıştım. Çünkü anılar canlanıvermişti gözümde. Bilenler bilir, rahmetli Mehmet dayım (Halim'in Memet) yıllarca evinde uçurtma-çıtalı yapmış, mahallenin çocuklarına, torunlarına, yeğenlerine hediye etmiştir. Kendi yaşıtlarına ve çoğuna tuhaf gelse de O bundan zevk alır, mutlu olurdu.
Kendisi Çıtalının sihirli bir gücü olduğuna inanır, gökyüzüne yükseldikçe çocukların da hayallerinin, umutlarının yükseldiğini söylerdi. Çıtalıyı uçurmaya çalışan bir çocuğun nasıl heyecanlandığını, kalbinin küt küt attığını, düştüğünde nasıl üzüldüğünü, yeniden uçurmak için çaba harcadığını, gökyüzünde süzülürken çocukların nasıl gururlandığını anlatırdı. Hoş sohbetini dinlerken sanki bende elimde çıtalı, anlattıklarının hayaliyle gökyüzünde süzülürdüm. Çocuklarıma yaptığım çıtalının terazisini ayarlayamadığımı söylediğimde bana kızışını, nasıl yapmam gerektiğini özenle tarif edişini unutamam.
O zamandan kalmadır bizim çıtalı-uçurtma şenliği hayalimiz. Karaya'nın üzerinde onlarca, yüzlerce çıtalının süzüldüğünü hayal ettik hep. Keşke uçurtma şenliği düzenlesek, çocuklar eğlense, mutlu olsa dedik.
Ve benim basit hayalim gerçek oldu. Karaya'nın üzerinde olmasa da Hisarköy ormanı mesire alanında yüzlerce uçurtma gökyüzündeydi. Kimileri gökyüzüne uçurtmalara bakarken, kimileri de çocukların yüzündeki mutluluğa, içindeki heyecan ve gurura bakıyordu. Eminim Halim'in Memet de görmüştür.
Bir hayali gerçekleştirdiği ve bu mutluluğu bize yaşattığı için Belediye başkanımız Osman Türkyılmaz'a sonsuz teşekkürler.
Ve nur içinde yat dayım. Rahmetin bol olsun.